NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
28 - (1991) حدثني
محمد بن رافع.
حدثنا
عبدالرزاق.
أخبرنا ابن
جريج. أخبرني
موسى بن عقبة
عن نافع، عن
ابن عمر؛ أنه
كان يقول:
قد
نهي أن ينبذ
البسر والرطب
جميعا. والتمر
والزبيب
جميعا.
{28}
Bana Muhammed b. Râfi'
rivayet etti. (Dediki): Bize Abdurrezzâk rivayet etti. (Dediki): Bize İbn-i Cüreyc
haber verdi. (Dediki): Bana Musa b. Ukbe, Nâfi'den, o da İbn-i Ömer'den naklen
haber verdi ki, şöyle diyormuş:
Gerçekten koruk hurma
ile olgun hurmanın beraberce ve kuru hurma ile kuru üzümün beraberce nebiz
yapılması yasak edildi.
29 - (1991) وحدثني
أبو بكر بن
إسحاق. حدثنا
روح. حدثنا ابن
جريج. أخبرني
موسى بن عقبة
عن نافع، عن
ابن عمر؛ أنه
قال:
قد
نهي أن ينبذ
البسر والرطب
جميعا. والتمر
والزبيب
جميعا.
{29}
Bana Ebû Bekr b. İshak
dahî rivayet etti. (Dediki): Bize Ravh rivayet etti. (Dediki): Bize İbn-i Cüreyc rivayet etti.
(Dediki); Bana Musa b. Ukbe, Nâfi'den, o da İbn-i Ömer'den, naklen haber verdi
ki, şöyle demiş :
Gerçekten koruk hurma ile
olgun hurmanın beraberce ve kuru hurma ile kuru üzümün beraberce nebiz
yapılması yasak edildi.
İzah:
Bu hadîsin Câbir
rivayetini Buhârî ile Nesâî «Eşribe» bahsinde; Ebû Katâde rivayetini Buhârî,
Ebû Dâvud ve İbn-i Mâce «Eşribe»'de; Nesâî «Velîme» bahsinde muhtelif
râvilerden tahric etmişlerdir.
Nebiz: Hurma ve kuru
üzümden yapılan bir nevi hoşafdır. Buna lisânımızda bazı yerlerde tükenmez
diyorlar ki, muhtelif meyveleri küpe veya fıçıya doldurarak üzerine su koymak
suretiyle yapılır. Birkaç gün bekledikten sonra tükenmez kemâle gelir,
Meyvaların tadı ve ekşisi suya çıkarak içilmesi hoş bir şerbet olur. îşte bu
rivayetlerde bahsedilen nebîz budur. Görülüyor ki, Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) iki nev'i bir araya karıştırarak nebiz yapmayı yasak
etmiştir. Kuru hurma ile kuru üzüm, kuru hurma ile yaş hurma, kuru hurma ile
koruk hurma, yaş hurma ile koruk hurma karıştırılmıyacak, bunlardan yalnız bir
tanesinden, meselâ; yalnız kuru hurmadan yahut yalnız kuru üzümden nebiz
yapılabilecektir. Bunun sebebini ulemâ şöyle izah etmişlerdir: İki cins bir
yere karıştırılınca tadı değişmeden hemen sarhoş etme hassası meydana çıkar,
içen kimse onu müskir değil (sarhoş etmez), zannederek bilmeden içki içmiş
olur. Buradaki yasaklama hakkında Nevevî şunları söylemiştir: «Bizim
mezhebimizle cumhurun mezhebine göre buradaki nehiy keraheti tenzîhiyye
içindir. Sarhoşluk vermedikçe nebîzi içmek haram değildir. Cumhur ulemâ buna
kaildir. Mâlikiler'den bazısı haram olduğunu söylemiştir. Ebû Hanife ile bir
rivayette Ebû Yûsuf: «Bunda bir kerahet ve bir beis yoktur. Çünkü tek başına
bir nevî'den yapıldığında içilmesi helâl olan nebiz başka nev'ile
karıştırıldığı zaman da helâldir.» demişlerdir. Cumhur, Ebû Hanîfe'nin bu
sözünü reddetmiş: Bu şeriat sahibine muhalefettir, demişlerdir. Filhakika bunu
yasaklayan sahih ve sarih hadîsler rivayet olunmuştur. Haram değilse mekruh
olur.»
Hânefîler'den Aynî de
şöyle demektedir : «Bu babda birkaç kavil vardır. Birinci kavle göre iki nev'i
karıştırılarak yapılan nebiz haramdır. Bu kavil Ebû Musa El-Ensârî, Enes,
Câbir, Ebû Saîd (Radiyallahu anh) hazeratı ile tabiinden Atâ' ve Tavus'dan
rivayet olmuştur. İmam Mâlik ile İmam Şâfiî, İmam Ahmed, îshak ve Ebû Sevr'in
mezhebleri de budur. İkinci kavle göre iki nevî'den yapılan karışımın sadece
nebiz yapılması haramdır. Nebiz olduktan sonra hiç bir şey diğerinden fark
edilmez. Bu anlaşılmaz kavil bazı Mâlikiler'den rivayet olunmuştur. Üçüncü
kavle göre bu rivâyetlerdeki nehiy tenzih mânâsına hamledilmiştir. -Sarhoş
etmedikçe haram sayılmaz. Nevevî’nin Şafiîler'in ve cumhurun mezhebi olarak
gösterdiği kavil budur. Dördüncü kavle göre kuru üzüm nebizi ile kuru hurma
nebizini karıştırarak içmekte beis.yoktur. Nehiy ancak beraberce nebiz
yapılmaları hususundadır. Çünkü bunlardan biri diğerini takviye eder. Bu kavil
Leys'den rivayet olmuştur. Beşinci kavle göre bu hususta hiç bir kerahet ve hiç
bir beis yoktur. Ebû Hanîfe ile bir rivayette Ebû Yûsuf'un kavilleri budur.
Nevevî cumhurun bu kavli reddettiğini ve bunun şeriat sahibine muhalefet demek
olduğunu söylediklerini kaydetmiş ve : Bundan nehiy hususunda sahih ve sarih
hadîsler sabit olmuştur. Haram olmazsa mekruh olur, demiştir.
Ben derim ki, bu
yaptıkları bundan daha çok büyük bir imama karşı pek kötü bir cüretkârlıktır.
Ebû Hanîfe bunu kendi re'yiyle söylememiştir. Onun bu hususta mesnedi bir takım
hadislerdir...» Bundan sonra Aynî her türlü nebizin helâl olduğunu bildiren üç
hadîs rivayet etmiştir. Bunların birinde Safıyye binti Atıyye şöyle demektedir
: «Abdü'l-Kays kabilesinden bazı kadınlarla birlikte Âişe (Radiyullahu
anha)'nın yanına girmiş, kendisine kuru hurma iîe kuru üzümden sual açtık da
şunları söyledi: Ben bir avuç kuru hurma, bir avuç da kuru üzüm alır, bunları
bir kaba koyar, yumuşatırdım. Sonra bu nebizi Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'e sunardım.» Ayni bu hadîslerin istidlale elverişli olduklarını
göstermek için râvilerden de bahsetmiştir.
Bazı rivayetlerde zikri
geçen Zehv: Kızarmaya ve sararmaya başlamış hurma mânâsına gelir.
Curaş: Yemen'de bir
beldenin ismidir.